Temmuz ayının nispeten uysal manşet ABD enflasyon verileri, TÜFE'nin öngörüldüğü gibi kaçmak yerine davranmaya devam etmesiyle, Eylül ayında Fed'in faiz indirimine giden yolu açmak için yeterli olacaktır. Manşet TÜFE %2,7 ile Haziran ayı sonucuna paralel ve %2,8'lik tahminin altında gerçekleşirken, çekirdek TÜFE %3,1 ile marjinal olarak daha yüksek geldi. Verilerden çıkarılacak en önemli sonuç, Trump'ın keskin gümrük vergisi politikasından kaynaklanan enflasyonist korkuların henüz TÜFE rakamlarında kendini göstermemiş olmasıdır.

Fed'in ikili görevi (enflasyon ve işgücü piyasası), son üç aydaki zayıf istihdam verileri (bu süre zarfında ortalama aylık istihdam artışı sadece 35 bin olmuştur) göz önüne alındığında çok uzun süre eli kolu bağlı oturamayacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, bu son enflasyon verisi Fed'in önümüzdeki ay faiz indirimine gitmesini sağlarken, Ağustos ayı TÜFE rakamlarının yukarı yönlü bir sürpriz yapması halinde Eylül ayı Fed toplantısı öncesinde işleri bozma potansiyeli hala mevcut.
Hafif TÜFE sonucunun gelecek ay ABD'de faiz indirimine gidileceği ihtimalini artırmasıyla birlikte USD daha fazla baskı altında kaldı. Temmuz ayı sonunda 100 seviyesine doğru tırmanışa geçen Dolar Endeksi (DXY), yıl sonuna kadar ABD faiz oranlarının düşeceği beklentisinin artmasıyla 98 seviyesine geriledi.

Dolardaki düşüş altın fiyatında ılımlı bir sıçrama sağladı ve değerli metal Cuma günü yapılacak Trump-Putin görüşmesi öncesinde 3350$ seviyesinde dalgalanıyor. İki liderin düşmanlıkları sona erdiren bir tür anlaşmaya varma ihtimali, altın fiyatında yukarı yönlü ani bir sınır görevi görüyor (çünkü böyle bir senaryoda güvenli liman talebi azalabilir). Ancak, ABD ve Rusya liderleri arasında bu hafta Alaska'da yapılacak toplantıdan bir sonuç çıkmaz ve Ukrayna'daki savaş devam ederse, altın yeniden 3400 dolara doğru tırmanabilir. İzlenmesi gereken seviyeler arasında 3320$'daki ılımlı destek ve ardından 3294$'daki daha sert destek yer alırken, yukarı yönde ise 3380$ civarındaki direnç 3400$'ın önündeki en önemli engel.
Petrol fiyatları da Trump-Putin görüşmesinden çıkacak sonuca bağlı. Petrol, iki liderin Rusya yaptırımlarının kaldırılmasını içeren bir anlaşma yapabileceği beklentileri nedeniyle aşağı yönlü baskı altında. Bu durum potansiyel olarak günde birkaç milyon varil Rus petrolünün piyasaya girmesini sağlayabilir ve Hindistan gibi Rus petrolü alıcıları üzerindeki ikincil yaptırımların da kaldırılmasını sağlayabilir. Ancak toplantı Rusya-Ukrayna çatışmasını sona erdirme ve Rus yaptırımlarını kaldırma konusunda başarısız olursa, enerji piyasaları için risk priminin denkleme yeniden girmesiyle petrol daha da yükselebilir.

Finansal piyasalar, bir anlaşmaya varılıp varılmamasına bağlı olabilecek ekonomik sonuçlar göz önüne alındığında, bu hafta Trump-Putin görüşmesine odaklanacak. Küresel enerji fiyatları ve buna bağlı olarak enflasyon görünümleri, Alaska toplantısının ötesinde mevcut Rus yaptırımlarının (Rus petrolü alıcılarına yönelik ikincil yaptırımlar dahil) kaderine bağlı olabilir.
Riskli varlıklara bu hafta ABD-Çin gümrük vergisi duraklamasının (90 gün daha) uzatılmasıyla zaten bir doz iyi haber verildi ve Trump-Putin görüşmesinin Rusya-Ukrayna çatışmasının olası bir sonuyla ilgili meyve vermesi halinde piyasalara bir iyimserlik daha gelebilir.
Çatışmada toprak anlaşmazlıkları gibi süregelen karmaşıklıklar, çok konuşulan toplantının bir çözüm olmadan sona ermesi halinde mali piyasaların hayal kırıklığına uğraması için geniş bir alan bırakıyor. Ukrayna'nın toplantıya katılıp katılmayacağı ya da herhangi bir anlaşmayı kabul edip etmeyeceği de ayrı bir konu. Gerçi Trump, Alaska'dan bir barış anlaşması ya da en azından barışa giden bir yol konusunda eli boş ayrılırsa, bunun ABD Başkanı için pek de iyi görünmeyeceğinin farkında olacaktır. Bu hafta tüm gözlerin Alaska'da olduğunu söylemek yeterli...
Özel Müşteri Destek Temsilcisi
Şimdi ticarete başlayın
Üç basit adımda!
Bazı temel bilgileri doldurun
Gerekli belgeleri yükleyin
MT4/MT5 hesabınızı açın