Altın 'Ofiste Kötü Bir Gün' Geçiriyor
Temel tabloda önemli bir değişiklik olmamasına rağmen altın 'ofiste kötü bir gün' geçirdi. Dolar mütevazı bir yükseliş gösterdi, hazine tahvillerinin getirileri neredeyse hiç değişmedi ve hisse senedi piyasalarında önemli bir risk artırıcı ya da azaltıcı hareket olmadı. Trump'ın önümüzdeki hafta Güney Kore'de gerçekleştireceği olası bir toplantı da bir ölçüde 'havada' kalmaya devam ediyor (Trump bu toplantının gerçekleşme olasılığı hakkında bazı şüpheler dile getiriyor). Peki, en hafif tabirle 'kötü' bir gün geçiren altının katalizörü neydi?
Altın fiyatı, Salı günü Avrupa/ABD işlem saatlerinde, kar amaçlı hareketlerin değerli metalde daha belirgin bir satışa dönüşmeye başlamasıyla %5'ten fazla düştü. Anlaşılır bir şekilde, tüccarlar için altın piyasasında daha önce hiç görülmemiş fiyat seviyelerinde kar elde etme cazibesi yüksekti.
Önümüzdeki çeyrekte kaç Fed faiz indirimi göreceğimizi belirlemede önemli olabilecek ABD TÜFE rakamlarının bu hafta açıklanacak olması, yatırımcıların pozisyonlarını gevşetmeleri için ekstra bir itici güç oldu. Altının rekor yükselişinin ardından, özellikle de bazı aşırı gerilmiş ve aşırı alım göstergeleri göz önüne alındığında, bu tür bir düzeltme beklenmedik değildi. Teknik açıdan bakıldığında, altının yakın vadede 4500$'a ulaşmayı hedeflemesi halinde 4000$ seviyesindeki destek kilit önem taşıyabilir.
Ham petrole dönecek olursak, ABD ham petrolü son zamanlardaki en düşük seviyelerinden sıçrama yapmış olsa da petrol fiyatları baskı altında kalmaya devam ediyor. Ancak, arz fazlası beklentileri (Uluslararası Enerji Ajansı tarafından öngörüldüğü gibi) fiyatları sabit tutuyor. ABD petrolü için destek 56,70 $'a ulaşırken, 58,40 $ üst tarafta bir sonraki direnç seviyesi olarak şekilleniyor. Başkan Trump ve Çin önümüzdeki hafta verimli bir görüşme yaparsa (ya da hiç görüşmezlerse), dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret geriliminin hafiflemesi petrol fiyatını rahatlatabilir ve mevcut satış baskılarının bir kısmını hafifletebilir.
Dövizde, bölgesel bankacılık korkularının (en azından şimdilik) yatışması ve piyasaların ABD'nin Çin'e ek %100 gümrük vergisi uyguladığı (Trump'ın tehdit ettiği gibi) bir senaryodan kaçınacağımız konusunda umutlu olmaya devam etmesiyle USD toparlanma çabası gösteriyor. Dolar Endeksi (DXY) geçen haftanın sonunda 98 seviyesine kadar geriledi ancak o zamandan beri toparlanarak 98,95 seviyesinden işlem görmeye başladı (Çarşamba günü Asya sabahı işlem saatleri itibariyle). Sanae Takaichi'nin ilk kadın Japonya Başbakanı olmasıyla birlikte, teşvik yanlısı duruşu, faiz oranlarına daha az şahin bir BOJ (Japonya Merkez Bankası) yaklaşımı görebileceğimiz anlamına geliyor ve bu da yeni engelliyor ( USDJPY kuru son beş günde %1,2 arttı).
Cuma günü açıklanacak olan ABD TÜFE raporu haftanın en önemli makroekonomik olayı olacak. Beklentiler aylık %0,4 artış ve yıllık oranın %3,1'e (%2,9'dan) yükseleceği yönünde. Beklentilerin üzerinde bir enflasyon rakamı görmemiz halinde, bu durum Jerome Powell ve Fed'in daha yüksek enflasyon riskleri ile sendeleyen işgücü piyasası arasında denge kurmaya çalışırken işleri zorlaştırabilir.
Küresel piyasalar, ABD-Çin ticaret gerilimleri ve devam eden ABD hükümetinin kapanması dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere birçok potansiyel parlama noktasıyla uğraşıyor. Risk varlıklarına bir tür güvenlik ağı sağlayan tek şey, yıl sonuna kadar iki Fed faiz indirimi daha göreceğimiz beklentisidir, bu nedenle Cuma günü sıcak bir TÜFE baskısı ortaya çıkarsa, bu risk iştahı açısından işlere bir anahtar atabilir.
